Her Girişimci Bir Ürün Yöneticisi mi?
Merhabalar,
HAVELSAN’da çalıştığım süreçte üniversite öğrencileri ile youtube üzerinden canlı yayınla buluşmuştuk. O etkinliğin ismi için fikrim sorulduğunda Ürün Yönetimi üzerinden bir ismin, Türkiye’de yeni olan bir iş alanı olmasından kaynaklı çok ilgi çekmeyeceğini düşünmüştüm. Sonra düşündüğümde etkinlik isminin, Türkiye’de son dönemde en popüler olan konulardan biri olan Girişimcilik ile ilgili olabileceğini düşünmüştüm. Ama en son “HAVELSAN’da Girişimcilik ve Ürün Yönetimi” olmasının daha yönlendirici ve ilgi çekici olacağını düşündüm ve o şekilde bir isimle etkinliği yaptık. Türkiye’nin her yerinden yaklaşık 5 bin kişi tarafından izlendi yayın. Hem orada gelen sorular hem yayının inanılmaz bir kitleye ulaşması beni bu konuda bir blog yazmak için yönlendirdi diyebilirim. ( O zamanlar bir biz, bir de Cüneyt Özdemir o kadar izleniyordu zaten haha :) İlgisi olanlar için yayın linkini koyuyorum: https://www.youtube.com/watch?v=bT8_TcOdMLI&t=3071s )
Neyse şimdi konumuza dönelim, yani neden her girişimci bir ürün yöneticisidir? Açıkçası benim bu hikayelere başlangıç yerim girişimcilik oldu yani ben -tahminimce- çoğu kişiden farklı olarak Ürün Yöneticiliğinden Girişimciliğe geçmedim tam tersi önce girişimciydim sonra Ürün Yöneticisi oldum. Bu yüzden belki de başka bir açıdan bu konuya yaklaşacağım.
Önce bu hikayenin bir özetini geçmekte fayda var. Liseden beri bir çok irili ufaklı girişimcilik örneklerim, deneyimlerim ve fikirlerim oldu. Çünkü girişimcilik çok kapsamlı bir terim ve lisede yaptığınız büyük bir organizasyon bile aslında bir girişimcilik örneği. Ama konumuz üzerinden gidersek “teknoloji girişimciliği” özelinde 2 önemli deneyimim oldu. Birincisi üniversite 3. sınıfta yaklaşık 1 yıl süren ve Microsoft Türkiye’den de destek almış “MobilEight” oyun startup’ıydı. Buradan bir çok dersler çıkarıp 1 yıl sonunda fişini çektik. İkinci ve şu ana kadarki en büyük deneyimim ise İdeal Teklif oldu. Elektronik Satınalma ve İhale ürünü olan İdeal Teklif, Türkiye’nin ekonomik gerçeklerine çok fazla direnemedi ve yaklaşık 2 yıl sonunda onu da maalesef bitirmek durumunda kaldık. Fakat bu deneyimleri yaşarken o kadar çok şey okuyor, o kadar çok şey deneyimliyor ve o kadar kendi ürününüzü büyütmenin zorluklarını, heyecanını ve keyfini yaşıyorsunuz ki, bu sonra biraz bağımlılık yapıyor :) İyi bir girişim; çok iyi düşünülmüş, iyi planlanmış, iyi bir ekiple yapılan ve en önemlisi de doğru zamanda markete sunulmuş olandır. Bu yüzden de ruhunuzda her daim girişimcilik olsada, biri bitince diğerini kurabildiğiniz bir durum tabiki olmuyor. Şimdi geliyoruz en romantik söyleme, “sevdiğin işi yap”. Bu cümlenin her ne kadar fazla romantik bir söylem olduğunu düşünsemde günün sonunda işin size heyecan veren tarafında olmak yaptığınız işi daha değerli kılıyor. Geleceğim nokta şu ki; ben de beni bu kadar heyecanlandıran bir işi, yeni bir girişim kurmadan nasıl yapabilirim diye düşünerek, inandığım bir ürün fikrini veya ürünü planlamak, markete sunmak, büyütmek döngülerini bir şirket için yapmanın da bana heyecan vereceğini düşünerek yazılım alanında başlamış kariyerimi ürün yönetimi noktasına getirdim.
Aslında bir önceki paragrafta bence ürün yönetimi ve girişimciliğin benzerliklerine biraz girmiş bulundum ama biraz daha detaylandıralım. Bu yazıyı okuyanların aklına şu soru gelebilir, biri senin şirketin biri başkasının, nasıl aynı olabilir? Ben bu iki konuyu birbirinin alternatifi olarak görmüyorum ama şunu söylemekte de fayda var. Tabi ki aynı değil ama bu ikisinin size verdiği keyif açısından yakın olabilmesinin en önemli yolu sanırım size alan tanıyan ve güvenen bir şirkette ürün yöneticisi olmak. Ürün yönetiminin ne olduğunu tam kavramamış ve oturtamamış bir şirkette -ki örneklerini duyuyoruz- iyice girişimcilik deneyiminden uzaklaşabilirsiniz. Ama Türkiye’de bu kurguyu çok iyi yapmış ve gerçekten girişimcilikle aynı heyecanı duyarak çalışacağınız, hatta bir sonraki girişimcilik deneyiminiz için bir çok şey öğrenebileceğiniz bir çok şirket var. Evet, şu an sayıları az ve sanırım saymaya kalksam 3 satırı bulmaz ama her geçen gün yenileri ekleniyor. Hatta şunu söylemekten gurur duyuyorum, biz şu an o kadar değer veriyoruz ki bu pozisyona, JotForm bu sene ürün yöneticisi için stajyer pozisyonu bile açtı:) Bunun Türkiye’de bir örneği var mı bilmiyorum ama bizim gibi bu konuyu önemseyen ve ürün yönetimi kültürünü doğru bir şekilde oluşturmaya çalışan şirketler var biliyorum ve bu bence gitgide önemli bir hale gelecek Türkiye’de de.
Girişimci olmanın en önemli handikaplarından biri kaynak sıkıntıları; yani her istediğinizi her zaman yapamıyorsunuz. En büyük kaynak kendinizsiniz; bir ürünü geliştiren de, pazara sunan da sizsiniz yani tüm departmanlar sizsiniz. Bunun bir artısı ve bir eksisi var. Artısı; her konuda bir şeyler öğrenmek zorundasınız; okuyorsunuz, deniyorsunuz ve öğreniyorsunuz. Mühendisi de, pazarlamacısı da, satışçısı da her şeyi sizsiniz. Eksisi ise; bunları tam olarak o alanın uzmanı gibi hiçbir zaman tam yapamıyorsunuz. Süreçleri iyi oturmuş bir şirkette ürün yöneticisi olduğunuzda ise bu süreçleri uzmanlarından öğrenip görüyorsunuz. Onlar bunu nasıl yapıyor, bunun yöntemi nedir bunları öğreniyorsunuz. Ve bu bir sonraki hikayeniz için size parayla satın alınamayacak büyük bir değer katıyor.
Genel olarak konuya bir bakacak olursak; hem ürün yöneticisi hem teknoloji girişimcisinin temel misyonu, bir fikri alıp ürüne dönüştürmek ve o ürünü pazara doğru bir şekilde sunarak hızlı bir şekilde müşteri odaklı büyümesini sağlamak diyebiliriz. Ve eğer iyi bir girişiminiz varsa veya ürün yönetimi iyi kurgulanmış bir şirkette çalışıyorsanız, her ikisinde de size çok şey öğreten mentorlarınız olabiliyor. Birinde yatırımcılarınız belki, birinde de ekip arkadaşlarınız veya yöneticileriniz belki de patronunuz oluyor. Bu yüzden de her girişimci bir gün ürün yöneticisi, her ürün yöneticisi de bir gün girişimci olabilir. Önemli startupların kurucularına baktığınızda, öncesinde ürün yönetimi deneyimi olan kişiler olabiliyor veya şirketlerin çok iyi noktalara gelmiş ürünlerine baktığınızda o ürünün ürün yönetimini yapan kişilerin eskiden girişimcilik deneyimi olan kişiler olması da ihtimal dahilinde.
Bu yazı -biraz ben biraz ürün yönetimi biraz girişimcilik- temalı oldu. Belki sonraki yazılarda daha da derinlere ineriz. Haftada bir veya iki haftada bir yazı yazmaya çalışıyorum, umarım bu düzeni götürebilirsem çok daha fazla konunun daha detayına inebileceğim. Bu yazılar biraz kendime de not şeklini almaya o zaman başlayabilecek:)
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Sefa
